Özgeçmiş
1907 yılında Ankara, Nallıhan’da doğdu. Kadı Hasan Tahsin efendinin oğludur. Ankara Ulus’taki Taş mektep diye anılan sanat okulunda okudu. Ankaralı Habibe hanımla evlendi ve 7 çocuğu oldu, 10 torunu var.
HAYAT FELSEFESİ
“Ey can! Bir gün bu tenden çıkıp gideceksin fakat, yaşadıkça insanlığa hizmet edeceksin.
Duygusal, sosyal ve sanatsal yönüyle Ankara’nın sevilen ve sayılan portresiydi. Sanatla iç içe yaşadı, bu çerçevede; 2 şiir kitabı yayınlanmıştır.
İlk kitabı, Yedi Dağın Çiçeği 1966 yılında 7 bölüm olarak yayınlandı. Dini, felsefi, uyarıcı, vatani, edebi, taşlama ve haşlamalar, besteciye güfteler. İkinci kitabı, Gülden Dikenden 1974 yılında basıldı. Bu kitabı da; tasavvufi ve felsefi, bestecilere şarkı güfteleri olarak hazırlamıştır.
2011 yılında her iki kitabın derlemesi yapılarak çocukları tarafından Gülden Dikenden adı altında bir anı kitabı yayınlanmış ve ücretsiz dağıtımı yapılmıştır. Şiirlerinin yanı sora yağlı boya çalışmaları da bulunmaktadır. Sanatsal çalışmaları dahilinde halkevlerinin kuruluş yıllarında birkaç tiyatro eserinde de sahne almış ve Atatürk’ün beğenisini kazanmıştır.
Ayrıca sosyal kişiliği sayesinde, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra çok partili sisteme geçiş aşamasında bazı siyasi çalışmalara da katılmıştır.
Aktif ve araştırmacı kişiliği onun çok farklı işlerde çalışmasına vesile olmuştur. Bir ara küçük bir torna tesfiye atölyesi kurarak oymacılık ve ahşap oyuncaklar yapmış ve zamanın Cumhurbaşkanı Celal Bayar tarafından 4 adet madalya ile ödüllendirilmiştir. Hayatını tabela ressamlığı yaparak kazanmış ve 17 Kasım 1980 yılında vefat etmiştir.
İlahi ordu şiirinin hikayesi;
Bir ramazan ayında iş çıkışı oğlu Ümit Örnek ile birlikte durakta beklerken caminin minarelerini süngüye, kubbelerini de miğfere benzeten oğluna, bunu eve gidince kaleme alacağını belirtip bu şiiri yazmıştır.
Şiir bir teşbih sanatından ibarettir, hiçbir dini veya siyasi çağrışım amaçlı değildir.